Çeviri farklı düşünce tarzları geliştirmeye yarayan bir araçtır. Çeviri görevinin karşılaştığı zoruluklar düşünce tarzlarının karşılaştığı zorluklarla eşleniktir.
Işık Barış Fidaner
Yersiz Şeyler blogunda başarılı içerikler paylaşan Işık Barış Fidaner ile Yersiz Şeyler, çeviri, dijital kültür ve daha fazlası hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Öncelikle sizi tanımayanlar
için kendinizi tanıtabilir misiniz? Kimdir Işık Barış Fidaner?
Bilgisayar bilimi alanında doktora yapmış ve Žižekçi düşünce temelinde teoriler
geliştiren bir çevirmenim.
Yersiz Şeyler’e
baktığımızda oldukça farklı bir proje olduğunu görebiliyoruz. Bu projeyi
başlatırken neler düşünüyordunuz? Neler hedeflediniz?
Yersiz Şeyler’i ilk yıllarda kimi fikir yazıları yayınlamak için kullanmıştım.
Sonra birkaç yıl boyunca İnternette bulduğum kimi İngilizce metinleri Türkçeye
çevirip yayınlamak için kullandım. Son yıllarda ise çoğunlukla “Görce” başlığı
altında kendi teorik yazılarımı yayınlamak için kullanıyorum.
Yersiz Şeyler’de
çevirinin rolü nedir? Hangi amaçlarla çeviriyi kullanıyorsunuz?
Çeviri farklı düşünce tarzları geliştirmeye yarayan bir araçtır. Çeviri
görevinin karşılaştığı zorluklar düşünce tarzlarının karşılaştığı zorluklarla
eşleniktir. İngilizce bir kelimenin Türkçedeki karşılığını aradığımız zaman
aslında bir düşünce tarzının kendi kültürümüzdeki eşleniğini arıyoruzdur.
Uğraşılan zorluk konu ve bağlama göre çok değişebilir. Belli konularda çeviri
yapmak belli düşünsel sorunlarla uğraşmak demektir.
Birçok ilginç konuda çeviri
derlemeleri yayımlıyorsunuz. Bu konuları nasıl seçiyorsunuz?
Bazen McKenzie Wark gibi belli düşünürlerin yazılarını çevirdim, bazense
kuantum fiziği gibi belli alanlara dair çeviriler yaptım. Bunun bir kuralı yok,
neyi ilginç ve çevirmeye değer bulduysam onu çevirdim. Sonra biriktikçe bunları
arşivlemek için çeviri derlemeleri altında topladım. Bu derlemeler eskiden
teyplerle yapılan karışık kasetlere benzetilebilir.
“Sahi – Fol” konusunda
çevirmenlere bir seslenişiniz var. Bunu biraz açıklayabilir misiniz?
İngilizcede “true” ile “right” arasındaki ayrım arzu ile niyet arasındaki
farkla ilgilidir. Geleneksel Türkçe çeviri pratiğinde ise bu arzu-niyet ayrımı
yutulur ve bunların ikisi de “doğru” kelimesiyle karşılanır. “Right intention”a
“doğru niyet” denmesi kabul edilebilir ama “true desire”a “doğru arzu” değil
“sahi arzu” denmelidir. “True”ya “sahi” denilirse Türkçede hakikat dediğimiz
alanı “sahilik” olarak daha iyi ifade edebilmiş oluruz. “True”nun karşıtı olan
“false” kelimesi için de sahte yumurta anlamına gelen “fol” karşılığını
öneriyorum. “Fol nesne” arzuyu boşa düşürecek bir nesnedir ama “yanlış”
(“wrong”) olmak zorunda değildir. Bu konudaki yazılar şu sayfada
listelenmiştir: “Çevirmenler, True’ya Doğru demeyelim, Sahi diyelim”
(Işık Barış Fidaner, Zeynep Nur Ayanoğlu)
Kendi çeviri karşılıklarınızı
ve tercihlerinizi içeren genel bir sözlükçe oluşturmuşsunuz. Maalesef çeviri
içeren birçok projede bunu görmeye alışık değiliz. Bu konu hakkında neler
düşünüyorsunuz? Bu sözlükçeyi neden oluşturdunuz? Geliştirmeye devam edecek
misiniz?
Birçok editör ve çevirmenin buna benzer sözlükler kullandığını biliyorum. Benim
kendi kullandığım sözlüğü yayınlamamın sebebi “sahi-fol” gibi ilginç tercihler
içermesi. “Actual-virtual” için de “gerçel-görcül” önerim var mesela. En son
Fransızca “signifiance” için “imleyiş” kelimesini önerdim. Elbette yeni
öneriler çıktıkça oraya eklenecektir.
Dijital kültür ve internetin
gidişatı hakkında düşünceleriniz nelerdir? Blog ve v-log projelerinde amatör
ruhu destekliyor musunuz?
Sosyal medyanın siyaseten sağa kaymasıyla birlikte son yıllarda dijital
kültürle ilgili iyimserlikten kötümserliğe doğru geçildi sanırım. Social Dilemma ve The Great Hack gibi
belgeseller dijital kültürün suistimali konusunu işliyor. Ama elbette bunun
sorumlusu amatör ruh değil. Amatör ruh desteklenmeyi hak eder.
Yersiz Şeyler’de sade
bir tasarım kullanmayı tercih etmişsiniz ancak küçük detaylar fark yaratıyor.
Bunun arka planını sizden öğrenebilir miyiz?
Yersiz Şeyler ilk yıllarda siyah bir sayfaydı. Sonradan beyaza çevirince biraz
ferahladı. Sonra bir gün sayfa başlıklarına küçük ikonlar koymayı akıl ettim.
Okuyucularınız ile ilişkiniz
nasıl? Aldığınız geri dönüşlerden memnun musunuz?
Ara sıra çok takdir eden mesajlar geliyor ama blogun okuyucu sayısı oldukça
sınırlı. İnternetin genel atmosferi de blogu pek desteklemiyor.
Son olarak eklemek ve bu
röportajı okuyan kişilere söylemek istedikleriniz var mı?
Röportaj için teşekkür ederim. Başarılar dilerim.
Bu keyifli röportaj için biz teşekkür ederiz. Yersiz Şeyler projenizde ve diğer çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Röportajı yapan: Furkan Sunay
Röportaj tarihi: 21 Aralık 2020