T-1 ekibi, bu yıl dördüncüsü düzenlenen Yıldız Sosyal Bilimler Kongresi’ndeydi. Sosyal bilimlerin birçok alanında düzenlenen söyleşiler katılımcılara keyifli iki gün yaşattı.

Ekibimiz,  22 Aralık Cuma günü Prof. Dr. Emine B. Demirel’in başkanlığında düzenlenen etkinlikte Batı Dilleri ve Edebiyatları alanındaki doktora öğrencilerinin tez tanıtımlarını ve geldikleri noktaları dinleyerek öneri ve sorularını iletti. Ardından İstanbul Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Sinem Canım Alkan’ın hazırladığı “Çeviride Başvurulan Biçem Kılavuzu” adlı sunumu dinledik.

İlk oturum, Prof. Dr. Emine B. Demirel’in danışmanlığında hazırlanan Sevcan Seçkin’in yazım aşamasındaki Çeviribilim Alanında Kurum ve Kurumsallaşma: Çeviri Sosyolojisi Odağında Üretilen Çözümler doktora tezini tanıtması ile başladı. Kurumsallaşma kavramının birçok alanda tartışıldığına, disiplinlerarası bir kavram tartışması olduğuna değinen Sevcan Seçkin, Çeviribilim’in ise bu tartışmaya diğer disiplinlerden yaklaşık 50 yıl sonra dahil olduğunu ve kuram çalışmaları konusunda öncü sayılan Brian Mossop’un çeviri kuramlarında kurum kavramını denk bir unsur olarak tanımlamasıyla dahil ettiğini bildirmiştir. Sevcan Seçkin, diğer alanlarda konuşulan kurum kavramının açıklanması ve anlaşılmasının güç olduğuna değinerek, çalışmasında ilk olarak kavramların tanımlarına odaklanmaya çalışacağını ve Çeviribilim’deki yansımalarını değerlendireceğini belirtti. Ardından çeviri kuramlarının modern bir toplum ile arasındaki ilişkisine sosyolojik bakış açısı sunmayı amaçladığını bizlerle paylaştı.

Ardından oturum, Gülsüm Canlı’nın, Prof. Dr.Ayşe Banu Karadağ hocamızın danışmanlığında hazırlamakta olduğu William Faulkner’ın Sanctuary Adlı Romanının Farklı Çeviri Türlerindeki Örnekleri Üzerinde Betimleyici Bir Çalışma doktora tezini tanıtması ile devam etti. Gülsüm Canlı, tezin amacına kısaca değindikten sonra, kaynak kültürde gerçekleşen yeniden yazım sürecini betimleyerek süreçte karşılaşılan kurumsal kavramların içerik kapsamlarını gözden geçirmek olduğunu ekledi. Gülsüm Canlı, Sanctuary kitabından ve bu kitaba yaklaşırken kullandığı kuramsal tartışmadan bizlere kısaca bahsetti. Şöyle ki, kaynak kültüre baktığımızda yazarın aynı metni iki kere yazdığını ve editörden birtakım sebeplerden dolayı geri döndüğünü ekleyerek editör, yazardan metni tekrar yazmasını istemiştir. Özgün metin olarak değerlendirdiğimiz metnin yaklaşık 50 yıl arşivde saklandığını belirten Gülsüm Canlı, 1981 yılında bu metnin erişime açıldığına değindi. Fakat yeniden yazılması istenen metin 1931 yılında basılıyor ve kaynak metin olarak kullanıyor. Metin yeniden yazılan metinden çevrilerek Türkçeye kazandırılıyor. Konuşmacımız, erek kültürde yapılan çevirilerin aslında özgün metinden değil, özgün metin konumuna yerleştirilen ve erek kültür için kaynak metin olarak kabul edilen yeniden yazım sonucunda oluşturulan metinden yapıldığına dikkat çekti. Olaylar çerçevesinde André Lefevere’in “Her çeviri bir yeniden yazımdır” çeviri tanımından yola çıkarak Gülsüm Canlı bizlere şu soruyu iletiyor “Her yeniden yazım bir çeviri olabilir mi?”

Gülsüm Canlı, kuramsal çerçevede yaptığı araştırmalar neticesinde, bir metnin çeviri olarak kabul edilmesi için karşılaması gereken koşulları yeniden yazılmş metinlerin de karşıladığını bu sebeple çeviri olarak kabul edileceklerini bizlerle paylaştı. Bu çerçevede araştırmalar bağlamında ortaya çıkan bulguları aslında diller arası çeviride de konuşulduğu sonucuna erişen Gülsüm Canlı, konuşmasının öncül normlar ile değerlendirerek hali hazırda var olan kavramların tezin geldiği noktayı açıklamaya yetmediğini açıklayarak bizlere kendi önerilerini sundu. William Faulkner’ın bulunduğu çevirmen-yazar konumunu temel alarak bu durumu “translauthor” olarak değerlendirdiklerini, buna ek olarak öz çeviri kavramının da tartışmaya dahil olduğunu hatırlatarak “auto-” önekini kullanmak istediklerini paylaştılar.  Hatta dil içi çeviriyi de dahil ederek “intra-” önekini kullanıp karşımıza “intra-auto-translauthor” (dil içi öz çeviri yazar) kavramının çıkışını ve oluş hikayesini bizlerle paylaştılar. Dil içi boyutunun yanı sıra diller arası boyutuna da değinmek istediklerini belirterek “inter-auto-translauthor” (diller arası öz çeviri yazar) şeklinde oluşturdukları kavramları bizlerle paylaştılar.

Son olarak çok güzel bir noktaya değinen Gülsüm Canlı, Çeviribilim’deki kavram ve tanımları tekrar gözden geçirdiğimizde bilimin ilerlediğini ve önümüzü açarak açıklayamadığımız olaylara yardımcı olacağını düşünerek terim önerilerinde bulunduğunu belirtti.

Prof. Dr. Füsun Ataseven’in tez öğrencisi olan Ezgi Keskin Gaga, Altyazı Çevirisi, Türkiye’de Yapılan Uygulamalar ve Eğitmenlerin Görüşleri adlı yazım aşamasındaki tezini sunarken bizlere Türkiye’deki Mütercim-Tercümanlık ve Çeviribilim bölümlerindeki müfredatlarda altyazı çevirisi derslerine ne kadar yer verildiğini paylaştı. Birçok okuldan çok sayıda eğitimciyle görüşerek elde ettiği istatistiklerin sonucunu bizlere gösterdi. Henüz tezinin araştırma aşamasında olduğunu belirtirken şimdiye kadar yaptığı çalışmalara ve görüştüğü eğitimcilerin söylediklerine dayanarak altyazı çevirisi eğitiminin müfredatlarda yeterince üstüne düşülmeyen bir konu olduğunu ifade etti.

 

Metinlerarasılığın Çevirisine Bir Bakış: Yüzüklerin Efendisi adlı tezini sunarken, Merve Özenç Kasımoğlu söz konusu esere yaklaşırken kullandığı kuramsal kavramlara (Lawrence Venuti, Yabancılaştırma/ Yerlileştirme), bunların yanında palimpsest kavramına değindi. Ayrıca dilbilim perspektifinden de Tolkien’ın mitolojiye yaptığı atıfları, yarattığı Orta Dünya’nın gerçekle benzeşimlerini ve metinlerarasılığı irdeledi. “Tolkien, Orta Dünya mitolojisini, İngiliz geleneğinin bir mitoloji ihtiyacı olduğunu düşünerek oluşturmuştur (Tolkien, 2015, 16)” diyerek devam eden konuşmacımız, eserdeki farklı ırkların dillerini inceleyerek Türkçedeki mukabillerinden örnekler verdi. Lord of the Rings üçlemesinin çevirmeni Çiğdem Erkal İpek’in Elf dilini, Türk kültüründeki Osmanlıcaya, Rohan krallığını ise daha çok Orta Asya Türklerine benzeterek çevirilerine yön verdiğini örneklerle dinleyenlere aktardı.

 

Yard. Doç. Dr. Sinem Canım-Alkan’ın sunum konusu ise Çeviride Başvurulan Biçem Kılavuzları idi. Sinem Canım-Alkan, dilsel ve görsel tutarlılık sağlamak açısından biçem kılavuzlarının son derece gerekli birer rehber olduğundan bahsetti. Biçem kılavuzu ilkelerinden bahsederken, özellikle kılavuzlarda sade, yalın dil kullanılması gerektiğine, kılavuzların kolay anlaşılır ve uygulanır kurallar içermesi gerektiğine, kapsayıcılık, ihtiyaçlara bağlılık, güncellik açılarından da dikkatle hazırlanması gerektiğine dikkat çekti. Biçem kılavuzu çeşitlerinin özelliklerinden bahsedip onlardan örnekler vererek incelemelerinin aklımızda pekişmesini sağladı. Özellikle çeviri teknolojileri ile ilgilenen çevirmen ve çevirmen adaylarının dikkatini çekecek bir konu olduğunu ve mutlaka bu konuda bilgi edinilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

 

Tezini henüz bitirmemiş konuşmacılarımıza tezlerini tamamlama sürecinde kolaylıklar diliyoruz.

 

 

Yukarıda değinilen tez sunumları ışığında İpek Yiğit’in kaleme aldığı “Bir Yumağın Peşinde Çevirmen” adlı mini değerlendirme yazısına buradan erişebilirsiniz.

Bir Yumağın Peşinde Çevirmen

 

Yıldız Sosyal Bilimler Kongresi’nden Yeni Perspektifler

Category: Çeviriye dairEtkinlikler
0
3803 views

Join the discussion